Nafaka Davası ve Nafaka Türleri – Nafaka Nedir?

Boşanma davası devam ederken yada boşanma davası neticelendikten sonra boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olan tarafın geçimini sağlayabilmesi için karşı taraftan mali gücü oranında süresiz şekilde isteyebileceği ödemeye nafaka denir. Bu ödeme talebi ile ilgili mahkemeye açılacak olan davaya nafaka davası denir.

Nafaka Çeşitleri Nelerdir?

Tedbir Nafakası

Tedbir nafakası, dava sürerken hükmedilen nafakadır. Dava sürerken eşlerden birinin diğerine geçinmesi için ödeyeceği nafaka miktarına tedbiren karar verilebilir. Medeni kanunda boşanma ya da ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gereken, özellikle de eşlerin barınmasına geçimine, mallarının yönetimine ve çocuklarının bakımı ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen almaktadır. Bu maddeye dayanarak mahkeme tedbir nafakasına hükmetmektedir. Tedbir nafakası davanın açıldığı tarihten bu davaya ilişkin kararın kesinleşmesine kadar devam eder. Eğer dava boşanma ile kesinleşmiş ise tedbir nafakası yalnızca isim değişikliğine uğrayarak sürer.

Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası, boşanma sebebi ile yoksulluğa düşen ve kusuru karşı taraftan daha ağır olmayan eşe, diğer eş tarafından ödenen nafakaya denir. Yoksulluk nafakası şartları;

TMK md. 175’e göre boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için karşı taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi talep şartına bağlıdır. Hâkim, herhangi bir talep olmaması durumunda yoksulluk nafakasına kendiliğinden hükmedemeyecektir. Dava kesinleşinceye kadar davanın her aşamasında ileri sürülebilecek talebin yazılı şekilde olması ya da sözlü isteğin duruşma tutanağına getirilmesi gerekmektedir. Yoksulluk nafakası talebinin bir diğer şartı ise talep edenin kusursuz ya da daha az kusurlu olmasıdır. Böylelikle eşit kusur halinde de, yoksulluğa düşecek olan taraf lehine yoksulluk nafakasına hükmedilebilecektir. Yoksulluk nafakasının 3. Şartı ise kesinleşmiş bir boşanma kararının var olmasıdır. Şu halde yoksulluk nafakasının boşanma davası ile beraber istenilmesi durumunda, nafaka talebi boşanma davasının eki niteliğinde olduğundan boşanma davasının reddine karar verilirse, yoksulluk nafakasına da hükmedilmeyecektir. Yoksulluk nafakasının en temel amacı kusuru daha ağır olmayan eşin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşmesini engellemektir. Ve bu nafakaya hükmedilmesinde önem arz eden bir diğer şart ise yoksulluk şartıdır.

İştirak Nafakası

İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine, henüz ergin olmayan çocuk lehine bir talep olmaksızın hâkim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Bu nafaka türünde tarafların kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki esas amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık, barınma, eğitim gibi giderlerine velayet kendisinde olmayan eşin mali gücü oranında destek vermesini sağlamaktır. İştirak nafakası davasına bakmaya 4787 sayılı kanun ile kurulan Aile Mahkemesi görevidir.

Kimler İştirak Nafakası Talep Edebilir?

  • Fiili olarak çocuğun velayeti kendisinde olan eş
  • Çocuğa atanan kayyım
  • Vasi
  • Temyiz kudretine sahip çocuk

İştirak Nafakası Hangi Durumlarda Kesilir?

  • Nafaka borçlusunun ölmesi durumunda
  • Çocuğun ergin olduktan sonra eğitim hayatına devam etmemesi halinde
  • Çocuğun evlenmesi durumunda

Nafaka Ödememenin Cezası Nedir?

Nafaka ödememenin cezası, 3 aya kadar tazyik hapsi cezasıdır. Tazyik hapis cezalarının ertelenmesi olanaksızdır, tekerrüre esas olmaz, seçenek yaptırımlara çevrilemez ve uzlaştırma hükümleri uygulanamaz. İcra ve iflas kanununda nafaka ödememe suçu için dava zaman aşımı ön görülmemiştir.

Nafaka Miktarının Sonradan Azaltılması Veya Artırılması

Nafakanın gelir olarak ödenmesine karar verilmesi halinde, boşanmadan sonraki süreçte , karar verilirken ön görülmeyen bazı gelişmeler meydana gelebilir. Edimler arasındaki denge bozulabileceği için nafaka değeri belli bir oranda düşebilir veya yükselebilir Örneğin nafaka borçlusunun ekonomik durumunda kötüleşme meydana gelebilir, borçlu nafakayı ödeyemeyecek duruma gelebilir ya da nafaka alacaklısı eş kendisine bir iş bularak çalışmaya başladığında alacaklı tarafın nafaka ihtiyacı ortadan kalkabilir bu ihtimalleri göz önünde bulunduran kanun koyucu TMK madde 176/f.4  ile ‘’ Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’’ Denilerek nafaka miktarının talep halinde değiştirilebileceğini belirtmiştir.

Nafaka miktarının artırılması veya azaltılmasına karar verilebilmesi de talep şartına bağlıdır. Nafaka davasının açılması belli bir zamana tabi tutulmadığından, hâkim tarafların çok kısa bir zamandan sonra indirim veya artırım talep etmeleri halinde ekonomik durumlarında bir değişiklik olup olmadığını araştırıp bunu hakkaniyet ilkesi doğrultusunda karar vermelidir.